Notre Dame Katedrali – Haydarpaşa Garı

Güneş
Şubat 11, 2020
Sebep
Şubat 11, 2020

Notre Dame Katedrali – Haydarpaşa Garı

Notre Dame Katedrali – Haydarpaşa Garı

Bir hafta kadar önce 850 yıllık bir mimari harikası olan Notre Dame Katedrali’nde yangın çıktı. Bugüne
değin milyonlarca insan tarafından ziyaret edilen ve milyonlarcasının da hem anılarında hem de fotoğraf
ve videolarında bulunan o meşhur çan kulesi de bu yangında yıkıldı. Yangın internete düştüğü andan
itibaren tüm dünyadan tarih ve sanatseverler hüzne boğuldular. Duygusal olarak bunu elbette doğal
kabul etmek gerekir fakat hiçbirimiz Fransa halkının hissettiklerini anlayamayız. Özellikle yangını videoya
alan insanların o kulenin yıkıldığı anda hep bir ağızdan verdikleri acı dolu tepkiler şahsen benim
aklımdan hiç çıkmayacak.
Bu durum bana ister istemez 2010 yılında benzer bir şekilde çatısında çıkan yangın sonucu büyük hasar
alan Haydarpaşa Garı’nı hatırlattı ve benzer bir acıyı yaşamanın ne kadar kötü olduğunu bildiğimden
Fransız halkını anlamaya bir parça daha yaklaştım. Zira Haydarpaşa’nın özellikle Yeşilçam filmlerinden
hatırlanan ve hafızamıza işleyen o harikulade görüntüleri, çıkan yangın sonrasında yapı ayakta kalmış
olsa dahi her karşılaştığımızda bize yangını tekrar hatırlatarak içimizi burkuyor öyle değil mi?
Yapılan açıklamalar sonrası yapının restorasyonunun onyıllar alacağı belirtildi. Fakat bu işin manevi yıkımı kurtarılacak bir boyutta değil elbette. Zira çağımızın en önemli avantajı olan toplumsal hafıza,
teknolojik destek sayesinde hiç güç kaybetmeksizin uzun yıllar boyunca hatırlatıp duracak bu hadiseyi
bizlere. Yani bu büyük avantaj belki de hayat kargaşasında aklımızdan çıkmış olan o acı dolu anları
tekrar tekrar yaşatacak bizlere. Tıpkı Fransa’da yaşanan bu olayı görür görmez Haydarpaşa’nın aklımıza
gelmesi ve ister istemez kendimizi fazladan bir hüznün içinde bulmamız gibi.
Tarihin yok olması demek aslında çağımız teknolojisinde pek de mümkün değil. Artık hemen hemen her
şey, her yönüyle kayıt altına alınabiliyor. Fakat ne yazık ki özellikle böylesine ihtişamlı mimari yapıların
birer fanus içerisine kapatılamama durumları, onları zaman ilerledikçe daha da hassas korunması
gereken kırılgan birer yapı hâline getiriyor.
Daha önce de özellikle İtfaiye Müzesi; İstanbul da Yangınların Tarihi yazımızda vurguladığımız şehir yangınları ve onların tarihimizden alıp götürdükleri, ülkemiz açısından tartışılamayacak derecede büyük kayıplar. Fakat bir doğal felaket olarak gördüğümüz yangını misalen bir depremden ayırmak ve çok daha önlenebilir olduğunu kabul
etmek de gerekir. Yani bu kültürümüzü, tarihimizi, mirasımızı yok eden büyük kimyasal olayı kaderimizin
kaçınılmaz bir gerçeği olarak kabullenmek hiçbir milletin olumlu karşılayacağı bir görüş olmamalı.

Fransa halkı, katedralin restorasyonu boyunca o günleri hatırlayacak ve bunun uzunca bir zaman alacak
olması da bu acıyı yıllarca diri tutacaktır. Fakat nihayetinde teknolojinin tüm imkanları kullanılarak eski
ihtişamına kavuşturulması en azından denenecektir. Tabi hiçbir taklit aslının verdiği etkiyi
veremeyecektir. Zaten yerine konan hiçbir kule de felsefi açıdan düşünüldüğünde eskisiyle ‘aynı’
olmayacaktır(theseus’un gemisi paradoksu). Fakat bu yeni yapı bir nebze de olsa bu tarihi mirasın
gelecek yüzyıllara aktarılabilmesi açısından oldukça önemlidir.
Tarih, kültür ve miras kavramları özellikle yerlerine yenilerinin konulması imkansız olan mimari yapılarda
daha bir anlam kazanmaktadır. Bu nedenle başlarına gelmesi olası doğal felaketler de dahil, zamanın
getireceği tüm yıkımlardan onları daha büyük bir gayret ve teknolojiyle korumak kutsal vazifemiz
olmalıdır. Şimdilik bizim tarafımızdan Haydarpaşa, Fransızlar tarafından ise ne yazık ki Notre Dame
hakkıyla korunamadı. Umarım gelecekte bu olayların benzerleri yaşanmaz ve tarihi -mecbur kaldığımız
durumlar dışında- asılları dururken taklit yapılarla geleceğe aktarmak zorunda kalmayız.

İstanbul’a Seyahat

Eşsiz bir kültür turizmi yaşamak, tarihin bambaşka köşelerinde gezinmek, tatilinize tarifsiz güzellikler katmak için, seyahat planlarınızı İstanbul’a yapın.

İstanbul seyahatinizde nerede kalacağınıza, nereleri görmeniz gerektiği, neleri tatmanız gerektiğine dair bilgiler almak istiyorsanız bize mail atabilirsiniz. Kalabileceğiniz otellerden, yemek yiyebileceğiniz mekanlara, gezi rotanızdan, eğlence alanlarına kadar her konuda bilgiyi arkadaşlarımız karşılıksız olarak size vereceklerdir. Şimdiden iyi tatiller, iyi eğlenceler…

sehrinhikayesi@gmail.com

İstanbul Tarihi ve Turistik Yerler; Şehir İstanbul

Bizi Facebook sayfamızdan takip edin

Oğuz SARITEPE

Comments are closed.