Yıldız Falcılığı

Sizce bir fincanın içinden, o fincanın içindeki kahveyi içen insana dair, kurumuş kahve kalıntısı yorumlanarak bir çıkarım yapılabilir mi?

Böyle söyleyince yapılamaz gibi geliyor ama sadece kahve falı bakılarak işletilen birçok müessese bu fikirde değil ve oldukça iyi para kazanıyorlar.  Kendimden biliyorum, çünkü kahveyi eskiden çokta fazla sevmememe rağmen sırf fala olan ilgimden ben de yaşamıştım o heyecanı. Paramı boş yere kaptırmanın bir heyecanı yoktu tabi ama beni hiç tanımayan birinin geçmişim hakkında bir şeyleri bilmesi ve hatta geleceğim hakkında bir şeyler söylemesi fikri beni delicesine heyecanlandırıyordu. ”Senin büyük bir derdin var” demişti misal kadının biri. Beynimden vurulmuşa dönüp irkilmiştim ve öyle 13-14 yaşında falan da değildim. ”Bunu nasıl bilebildi?” diye baya kafa yormuştum aslında. Sonra kültürün bir parçası olarak etrafımdaki insanlardan benzer şeyleri çocukluğumdan beri duymamın da etkisiyle dinen bir sakıncası olsa dahi bunu bile görmezden gelerek ”fala inanma ama falsızda kalma” taraftarı bir yaşam süreceğimi ümit etmiştim. Ta ki bilimsel düşünceyi hayatımın merkezine alıp, içinde kanıt değil de sadece inanç barındıran her şeyi sorgulamaya karar verdiğim ve geçmişimde boşa harcadığım onca aptalca zamana hayıflandığım bir sıçrama evresine dahil olana değin. Ama nasıl oldu bu?

Merak ettim! Evet.  Sadece merak ettim, sonra gerisi geldi. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki çünkü; en utanılacak, en korkutucu ya da en yasaklı şeyleri bile merak etsek, bunu kimseye çaktırmadan sorabileceğimiz bir ekran var karşımızda. Ben de sordum. Ve sordukça ve öğrendikçe daha çok sorup daha çok öğrenmeye başladım. Çünkü her sorduğum soru bana bir cevap verdi ama bu sefer de bu cevabın içinde bir bilinmez bularak yeni bir soru daha sordum ben. İş öyle bir raddeye geldi ki artık, Sokrates’in ne demek istediğini anladım sonunda;
”Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir”.

İyi de ne yapacağız bu konuda? Bunun farkına varmak güzel ama ne kadar cahil olduğunu bilenin, ne kadar cahil olduğunu bilmeyene etkisi nedir? Sözle, yazıyla, azimle ve ısrarla kendi cahalet bilincimize Dünya’nın geri kalanını ortak etmekten başka -yani bundaki asaleti görmüşken- ne gelir ki elimizden. Bol şans bize…

Konuyu kahvedeki faldan açtım ama asıl tehlike başka. Bir sürü yolu var geçmişe ve geleceğe dair bir şeyler söylemenin, kimi kartlara bakıyor kimi bir küreye(ama artık onlardan pek kalmadı galiba), kimiyse herhangi bir malzeme kullanmadan sadece gözlerini kapıyor, belki biraz olsun hoşuna gidersen elini de tutabilir ama bunların hiçbirinde şöyle bir iddia yok.

-Astroloji bir bilimdir!
-Hatta en eski bilimdir!
-Hatta bilimsel yollarla çalışır ve sınanabilir!
İşte bu çok tehlikeli!!!
Çünkü; bilim aynı fikirde değil…

*TDK bu konuda yalnızca şu tanımlamayı yapıyor; ”Yıldız falcılığı”.

*Vikipedi; ”Astroloji, göksel cisimlerin ve astronomik fenomenlerin, insan karakteri ve kaderi üzerine etkilerinin olduğu önermesini konu alan, bilimsel gerçekliğe sahip olmayan sözdebilim. Yunanca yıldız anlamına gelen ‘astro’ ve bilgi anlamına gelen ‘logos’ kelimelerinden türemiştir” şeklinde açıklıyor.

*Oxford Sözlüğüne göre astroloji: “Göksel cisimlerin hareketi ile göreceli pozisyonları ve bunların insan hayatı üzerindeki varsayılan etkilerin incelemesidir”.

*Richard Dawkins bu konuda bir karşılaştırma yapıyor ve şöyle bir örneklendirme üzerinden gidiyor;”İngiliz nüfusunun çeyreği astrolojiye inandığını söylüyor. Bu İngiltere’de hiçbir tanrı dininin ulaşamadığı kadar yüksek bir yüzde. Her geçen gün yıldız falları gazetelerde bilimin aldığından daha fazla yer alıyor… Bir gazetede şöyle bir makale yayınlandığında nasıl bir tepki vermeliyiz?

Almanlar: Çalışkan ve sistemli olmak sizin doğanızda var. Bu size iş yerinizde başarıyı getirecek. Özel ilişkilerinizde ise özellikle bu akşam, kurallara uyma konusundaki eğiliminizi frenlemeniz gerekiyor.

Çinliler: Bilinmezliğin birçok avantajı olabilir ama bugün size yıkım getirmesi olası.

İngilizler: Üst dudağı hareket ettirmeden konuşma yeteneğiniz işinizde başarı getirebilir fakat rahatlamayı deneyin ve sosyal dünyanızda kendinizi serbest bırakın.

Ve diğer 12 milliyet tipi şeklinde devam ediyor. Elbette, yıldız falı yazıları bu kadar saldırgan değil. Fakat kendimize ikisinin arasındaki farkın nerede yattığını sormalıyız.İkisi de insanlar arasında hiçbir kanıta dayanmadan, uysalca bir ayrımcılıkla farklı gruplar oluşturuyor.”

*Carl Sagan o benzersiz belgesel serisinde(Cosmos) astrolojinin nasıl hâlâ ayakta kaldığını şöyle açıklamıştı; “Çünkü günlerimizin rutin düzenine kozmik bir önem atfediyor. Evrenle şahsi bir bağ kurmaya dair özlemimizi gideriyormuş gibi yapıyor. Astroloji tehlikeli bir kadercilik sunar. Eğer yaşamlarımız göküzündeki türlü trafik ışıkları tarafından kontrol ediliyorsa, neden herhangi bir şeyi değiştirmeye uğraşalım?”

*Discovery News’dan Benjamin Raddord’da olaya Dawkins’in yaklaştığı biçimiyle ama çok daha sert bir uslupla yaklaşıyor; “Astroloji de, ırkçılık da basit olarak şunu söyleyen bir inanç çerçevesine yaslanır: “Seninle tanışmadım ama seninle ilgili bir şeye inanıyorum. Bu insan grubundan (Yahudi, siyah, Koç, Balık, vs.) olduğun için belli kişisel özellikler (inatçılık, tembellik, kibir, vs) göstermeni bekliyorum. Bir astrolog bir insanın burcunu öğrendiği zaman bu tecrübeye daha önceden hazırlanmış bir takım önkabuller ve önyargılar getirip bir insanın davranış, karakter ve benliğini o şekilde yargılar. İki şekilde de önyargılar insanların beklentilerini aramasına ve doğrulamasına sebep olur.”

Şimdi bir de karşı pencereden bakalım ve astrolojiyi bir bilim olarak görenlerin görüşlerine yer verelim;

* Astroloji nedir sorusuna kısaca; Astroloji, gezegen ve yıldızların insanların üzerindeki etkisini yorumlayan bir bilim dalıdır diyebiliriz.İnsanoğlunun yazılı tarihinin başından beri var olan astroloji, bilimlerin en eskisidir.(http://www.astroloji.org/astroloji.asp)

*Astroloji, gezegen ve yıldızların insanların üzerindeki etkisini yorumlayan bir bilim dalıdır. İnsanoğlunun yazılı tarihinin başından beri var olan astroloji bilimlerin en eskisidir. (Yukarıdakiyle aynı değil mi?:)(https://www.astrolojist.com/astroloji-nedir/)

*Tüm dünyanın BİLİM olarak kabul ettiği bir sistem üzerine sığ gerçeği yansıtmayan yanlış örneklere dayandırılarak yapılan bilgiden uzak yorumlar dünyaca kabul edilmiş bir sisteme yapılan büyük bir haksızlıktır.

Örnek vermek gerekirse bir kişi HAKLI çıkmak adına bağırıp çağırıp hatta hakaret ederek dikkat çekebilir fakat bu kişinin ASLA HAKLI olduğu anlamına gelmez. Birileri çıkar yaygara yapar dikkat çeker fakat bu durum Astrolojinin BİLİM olduğu gerçeğini değiştirmez! (http://www.astrodeha.com/makaleler/astroloji-bilimdir-bilgi-sahibi-olmadan-fikir-sahibi-olunmaz)

*Günümüzde birçok modern astroloji taraftarı onun bir bilim olduğunu savunmaktadırlar. Örneğin Psikolojik Astroloji ekolünün Türkiye’deki en önemli temsilcilerinden Barış İlhan; kesin bir dille astrolojinin bir bilim dalı olduğunu söylüyor. (http://www.wikisitesi.com/astroloji-bilim-midir-astroloji-bilimsel-midir.html)

*Diğer taraftan, Ray Merriman başta olmak üzere birçok finansal astrolog Satürn-Neptün döngüsünün faizler üzerindeki etkilerinden uzunca zamandır ulu orta bahsediyor. Ve bu astrologlar bilgilerini paylaşıyor, öğrenci yetiştiriyor. Kısa vadeli alım-satım korelasyonları gibi paha biçilemez bir bilgiyi içeren kitabı sadece 100 dolara satılıyor ki satın alma gücü anlamında bizdeki 40-50tl kadardır. Birçok yatırım bankası ve fona inanılmaz paralar kazandıran çok değerli bir astroloji bilgisini bu insanlar neden ücretsiz paylaşıyor: Çünkü onlar bilim insanı. Bilim insanı olduğundan şüphe duyulmayacak bir iktisatçının ekonomik verileri analiz ederek harcadığı zamanı onlar da kozmik değişkenleri baz alarak harcıyor. (http://www.astroturkiye.com/astroloji-neden-bilimdir/)

Bu sonuncusu üzerine biraz konuşalım şimdi. Doların alıp başını gitmesi ve 2015’te 40-50tl’ye denk düştüğü söylenen 100 doların şimdi 40-50tl’ye denk düşmemesi sanıyorum bu paragrafın en önemsiz kısmı. Çünkü bu paragrafta akıl almaz cümleler var. Ulu orta bahsedilen bir şey varmış mesela, şu Satürn-Neptün döngüsü ve bunun faizler üzerindeki etkileri. Gözlerime inanamıyorum bu insanlar resmen insanlık için çalışıyorlar.

Baksanıza bilgilerini paylaşıp, öğrenci bile yetiştiyorlarmış. Bu gerçekten çok erdemlice bir hareket. Hele ki kısa vadeli alım-satım korelasyonları gibi paha biçilemez bir bilgiyi içeren kitabı sadece 100 dolara satıyor olmaları gerçekten büyüleyici. Ve şu akıl almaz soru, işte bilimde devrim diyebileceğimiz gerçek bir şaheser: ”Birçok yatırım bankası ve fona inanılmaz paralar kazandıran çok değerli bir astroloji bilgisini bu insanlar neden ücretsiz paylaşıyor?” Sahi yahu neden? Ve işte tarihe altın harflerle yazılması gereken o büyük cevap: ”Çünkü onlar bilim insanı!”

Ben de diyorum ki onlar sadece bundan para kazanıyorlar. Bizim çok da yabancısı olmadığımız meseleler aslında bunlar. Geçmişte bir takım ”zincir(saadet)” işleri benzer söylemlerle bizleri zengin etmek istemişlerdi. Ama sonra biz zengin olamamıştık. Kötü şeyler olmuştu hatırlarsınız. Çalışma sistemleri birbirine hiç benzemiyor olsa da söylemlerinde büyükçe bir benzerlik var. Ve şunu iyi bilin ki size 30 tl’ye geleceğinizi söyleyen falcı kadında en az bu arkadaşlar kadar tehlikeli. Astroloji ise belki bu kadar acımasızca çalışıp sizi donunuza kadar soymuyor fakat bilimsel hiçbir karşılığı olmayan şeyleri, birer evren yasasıymışçasına sunup bazen tüm hayatımızı buna göre şekillendirmemizi sağlıyor. Yukarıdaki resim her şeyi anlatıyor aslında. Bizler onun tabanındayız ve aracılar vasıtası ile tavanındakilerin bizi de yukarı çekmeyi istediğine yürekten inanıyoruz. Oysa bunu niye istesinler ki?
Fazla mı yükleniyorum acaba, günlük gazetelerden insanlara bazen sadece birer cümlecik yazarak çoğunlukla da onları mutlu eden insanlara? Yo, hayır sonuna kadar haklıyım. Atroloji bir bilim değildir. Astrolojinin bilim olduğu iddiası bilim dışıdır. Belki geçmiş yüzyıllarda bilim henüz birçok alanda böyle net konuşamazken ya da çok daha az şey biliyorken astroloji konusundaki bazı görüşler haklı olarak derinlemesine düşünülememiş, sınanamamış ya da cazip gelip kabul görmüş olabilir. Fakat yıl 2019 ve bilim artık her şeyi olmasa bile birçok şeyi gayet net görüyor. Astroloji’nin içerisinde barındırdığı şeylerin bilimsel olmadığı gerçeğini de. Yani hayır, onlara haksızlık etmiyorum. Bunun farkına varmamış olamazlar. Geriye tek bir ihtimal kalıyor; bilinçli olarak bu sahtekarlığa devam ediyorlar!

Agnoskeptik

Bağımsız Kalemler

İstanbul Tarihi ve Turistik Yerler; Şehir İstanbul