Yıldız Falcılığı
Şubat 11, 2020Burası Kadıköy Buradan Çıkış Yok (2)
Şubat 11, 2020
Paşabahçe Cam
Paşabahçe Şişecam Fabrikası Tarihi
1934 yılında -o dönemki isimleriyle- Başvekil İsmet İnönü ve İktisat Vekili Celal Bayar’ın da katılımıyla temeli atıldı.
1935 yılında günde 25.000 adet şişe üretmek üzere 400 çalışanı ile faaliyete geçti.
1936 yılı sonunda tüm ülkenin ihtiyacını karşılayacak miktarda üretim yapar hâle geldi.
İki baca arasındaki bir semtte doğdum ben. Siz daha çok evlerinizdeki cam eşyalardan biliyordunuz fakat ben onunla büyüdüm. Ülkemin iki Cumhuriyet çınarı fabrikası Tekel ve Şişecam. Semtimin ismiyse Paşabahçe…
Bizim evimiz daha çok Tekel’e yakındı fakat ben daha çok Şişecam’ı severdim. Çok büyüktü, gerçekten çok büyüktü. İçinden ana cadde geçiyordu. (Bisikletle ufkun sınırlarını zorladığımız yıllardan kalma bir anım da var: Semtteki tek bisiklet tamircisi fabrikanın bitişiğindeydi ve benim bisikletim sık sık arıza yapardı :)Ayrıca semt bizim olduğundan yalnız önünden geçmez, evdeki bardaklardan su içerken bardağın altından gözüme ilişen Paşabahçe yazısına dikkkatle baktığım gibi fabrikayı da dikkatle incelerdim. İlk anneler günü hediyem de 6’lı çay bardağıydı. Mesela ben mavinin o tonunu da ilk kez o camlı binada sevmiştim.
1957 yılında ilk mağaza İstanbul Beyoğlu’nda açıldı. Aynı yıl ilk kez İzmir fuarına katıldı.
1960 yılında 150.000 $’lık ilk ihracat ABD’ye yapıldı.
1969’da üretim Topkapı fabrikası’na devredildi ve ”Kristal” üretimine başlandı.
Bizim oralarda hemen herkes bu iki fabrikadan birinde çalışırdı. Okuldaki çocuklar birbirlerine baban ne iş yapıyor diye sormazlardı. Olsa olsa ”Tekel de mi? Cam da mı? Ya da hangi bölümde?” gibi sorular sorulurdu.
Paşabahçe’nin bir de arabalı vapuru meşhurdu. Şimdi o iskele, kafe oldu. İyi ki Siyah Beyaz İstanbul var. İnsanoğlu 21.yy’ı istese de unutamaz çünkü neredeyse her anını fotoğraflıyor ya da kayıt altına alıyor ama eskiden böyle değildi tabi. Ben de çok yaşlı sayılmam ama eski nedir iyi bilirim, zira öyle bir zamanda doğdum ki evimin fabrika bacası gören manzarası bacanın yıkılmasıyla şimdi yalnızca deniz görüyor. Eskilerden birinin anlatımıyla; ”Çocuktum, okula geç kalmışım ama saat falan yok tabi. Öğretmen niye geç kaldın diye sordu, geç kalmadım ki dedim kendimden emin. Kadın şaşırıp saati gösterdi ama nafile, daha düdük(mesai düdüğü) çalmadı ki dedim”. Fabrika öyle bir şeydi yani. Günü, geceyi ve tüm zamanı o belirlerdi. Sahiden de kalemizdi bizim… Vapur iskeleye yanaşıpta bir de fabrikaların paydos düdükleri çaldı mı meydan kum gibi insan kaynardı. Amerikan filmlerindeki kalabalık, o zamanlar Paşabahçede de vardı.
74 ve 76’da teknikte gelişim hız kazandı ve bir New York temsilciliği kurularak ilk kez Chicago Fuarı’na iştirak edildi.
1988’de Makine Kalıp Fabrikası’nın kendi ürettiği yerli makine H28 üretime başladı.
Aynı yıl Kırklareli’ndeki fabrikada robot ile çay bardağı paketlemesi yapılarak otomasyona merhaba dendi.
Meşhur bir yerde doğmuş olduğumun bilincindeydim çok şükür ve bu bilinci yitirmemeye özen gösteriyordum. Anneannemlere yatıya gittiğimizde -ki kendileri Zeynep Kamil’de oturuyorlardı- ben asla bir Paşabahçe’li olduğumu unutmaz ve onlarında deniz gören ama bizimkine göre daha az gören ufacık manzarasını küçümserdim hafiften.
Derken çok hareketli yıllar yaşanmaya başlandı;
”1996
Kırklareli Cam Sanayii A.Ş. ile Paşabahçe Tic. Ltd. Şti., Paşabahçe Cam Sanayii A.Ş. bünyesinde birleştirildi. Böylece Paşabahçe Beykoz, Kırklareli ve Mersin Fabrikalarının otomatik cam ev eşyası üretimi faaliyetleri ile pazarlama ve satış faaliyetleri aynı çatı altında toplandı.
Paşabahçe’de ilk kez fırından renkli üretim yapıldı.
Kırklareli Fabrikası’nda borosilikat fırında oxy-fuel yakma teknolojisine geçildi.
Mersin Fabrikası yatırımı tamamlanarak, cam ev eşyası üretmek üzere devreye girdi.
Paşabahçe Mersin Fabrikası’nda ilk çift damla pres üfleme makinesi devreye girdi.
1997
Kırklareli Fabrikası’nda karbon kalıp ile ilk otomatik üretim gerçekleştirildi.
Otel ve lokanta kesimi ürünlerini üretmek üzere Paşabahçe ve Alman Schott firmaları tarafından Paşabahçe Schott Cam Sanayii ve Ticaret A.Ş. kuruldu. Eskişehir’de ortak yatırım fabrika inşasına başlandı.
1998
Paşabahçe Mersin Fabrikası TS-ISO 9002 KGS Belgesi’ne hak kazandı.
Paşabahçe Cam Sanayi ve Ticaret A.Ş. TS-ISO 9001 KGS Belgesi’ni aldı.
Cam Ev Eşyası Grubu, Hong Kong Fuarı’na ilk defa yerinde özel olarak kurulan standla katıldı.
Paşabahçe Mersin Fabrikası’nda ilk cam tuğla üretimi gerçekleştirildi.
Satış ve dağıtım amaçlı olarak merkezi Münih/Almanya’da olmak üzere Schott Paşabahçe GmbH kuruldu.
1999
Paşabahçe Schott Cam Sanayii A.Ş.’nin Eskişehir’de devam eden cam ev eşyası fabrikası yatırımı tamamlanarak üretime başladı.
Paşabahçe Eskişehir Fabrikası’nda Ocmi prosesi ayaklı ürün hattı devreye girdi.
Paşabahçe Kırklareli Fabrikası’nda sanayi ürünlerine yönelik yüksek ısıya dayanıklı cam pres devreye alındı.
Cam Ev Eşyası Grubu’nda 4 proje için Tübitak Ar-Ge desteği sağlandı. Grup, Türkiye’de endüstri tasarımcısına yönelik olarak yaptığı çalışmalar nedeniyle Mimar Sinan Üniversitesi tarafından onur ödülüne layık görüldü.
Paşabahçe Fabrikası’nda savurma sade ürün imalatına başlandı ve Temperleme Laboratuvarı oluşturuldu.
2000
Cam Ev Eşyası pazarında Paşabahçe markasının yurtdışında imajını geliştirmek amacıyla Almanya’da bir şirket satın alınarak unvanı Paşabahçe Glas Gmbh olarak tescil ettirildi.
Yeniden üretime geçen Eskişehir Fabrikası’nda Ocmi takma ayak makinesi devreye girdi.
Cam Ev Eşyası Grubu Moskova temsilciliği açıldı.
2001
Paşabahçe Mağazaları, yeni mağaza konseptine uygun şekilde yenilenmeye başladı.
2002
Paşabahçe Beykoz Fabrikası’nda üretime son verildi.”
Ortaokula yeni başlamıştım ben, fabrikalar çalışmaz oldu birden. Binaların yerlerinde duruyor oluşu sembolik bir rahatlık verse de birkaç yıl sonra Tekel dümdüz olunca içim acıdı biraz. Aslında çok acıdı… Ya Şişecam da???
Neyse ki ismimiz tüm bu hüzne rağmen şanıyla şerefiyle İtalya’da bile yaşıyor bugün.
2015 yılında Paşabahçe Mağazalarının ilk yurtdışı şubesi Milano’da açıldı.
Paşabahçe çocukluğumdu benim ve benim çocukluğum hâlâ yaşıyor,
Ben işte yazabilen bir adam oldumsa, hep bu sebepten…
İstanbul’a Seyahat
Eşsiz bir kültür turizmi yaşamak, tarihin bambaşka köşelerinde gezinmek, tatilinize tarifsiz güzellikler katmak için, seyahat planlarınızı İstanbul’a yapın.
İstanbul seyahatinizde nerede kalacağınıza, nereleri görmeniz gerektiği, neleri tatmanız gerektiğine dair bilgiler almak istiyorsanız bize mail atabilirsiniz. Kalabileceğiniz otellerden, yemek yiyebileceğiniz mekanlara, gezi rotanızdan, eğlence alanlarına kadar her konuda bilgiyi arkadaşlarımız karşılıksız olarak size vereceklerdir. Şimdiden iyi tatiller, iyi eğlenceler…
sehrinhikayesi@gmail.com