Akılalmaz Bir Büyüklük; Uy Scuti Yıldızı

Anglikan Kilisesi ; Galata da Kırım Kilisesi
Şubat 14, 2024
3 Efsane 3 Film; Akhilleus, Leonidas ve Kral Arthur
Şubat 16, 2024

Akılalmaz Bir Büyüklük; Uy Scuti Yıldızı

Big Bang

Her şey bundan 14.5 milyar sene önce başladı. Bir gün şuan bilemediğimiz bir nedenden ısı birden çok arttı. Genleşmeye neden oldu. Bu genleşme maddeleşti ve patladı. İşte böylece oluştu içinde olduğumuz evren.
Edwin Powel Hubble, yani Hubble teleskoplarının mucidi evreni incelerken cisimlerin ardındaki kızıllıklara dikkat çeker. Bu kızıllıklar onların hareket ettiklerinin işaretiydi. Lakin dikkat çeken başka bir durum daha vardı. Bu hareket yani ilerleyiş tek bir yöne doğru değildi. Bir daire düşünün mesela, işte o dairenin her bir yönüne doğruydu.
Bu akla şu soruyu getirmişti; Madem her bir yöne doğru hep ileri hareket ediyorlar o halde en geriye gitsek bir noktada bir olmak zorundalardı. İşte bu durum en öncesinde bir patlamanın olduğu ve günümüz uzayının bu patlamanın devamını yaşadığını teorileştirdi. Buna da ”Big Bang” yani büyük patlama ismi verildi.

Gezegenimiz hayata geliyor

Patlamayla birlikte bir çok madde cisimleşmiş yıldızlar, gezegenler, göktaşları vs gibi birçok yapı oluşmuştu. Bu yapılar sistemleri, galaksileri ve çok daha büyük yapıları kurmuşlardı.
İşte bu sistemlerden biride Samanyolu galaksisinin küçük bir Güneş sisteminin küçücük Dünyasıydı. Küçücük demek istiyorum çünkü konumuzda zaten bu, aslında evrende ne kadar küçük olduğumuzu canlandıracağız gözümüzde.
4.5 milyar sene önce doğdu gezegenimiz. Önceleri sıcak çorba denecek bir sıvıyla kaplıydı. Sonraları soğudukça yaşama ev sahipliği yapacak koşullara da erişmeye başlamıştı. O sıralarda Mars büyüklüğünde bir göktaşı ile çarpışınca kendisinden kopan parçayla bir de uydusu olmuştu. Ay hayata gelmişti.
Artık mavi bir gezegenimiz ve şiirler yazacağımız romantik bir Ay’ımız vardı. Hele birde bilimsel gelişmelerde ilerleyip o Ay’a ayak bastığımızda kendimizi çok daha önemli sandık. Şimdilerde Mars’a gitmeye çalışıyor, orada koloniler kurmanın son çalışmalarını yapıyoruz.

Akılalmaz Bir Büyüklük; Uy Scuti Yıldızı

 

Birisi büyük mü dedi? Haydi bir ölçüm yapalım!

Herhalde bir çoğumuz evrende ne kadar büyüdüğümüzü düşünüyoruzdur. Oysa şimdi sizinle evrendeki yerimizi anlamak için ufak canlandırmalar yapacağız.
Şimdi kendi bedeninizi düşünün. 1.5 – 2 metre kadarız işte ortalama. Yanından geçtiğiniz 80 katlı bir gökdelen düşünün. Ne de büyük değil mi? 300 metre vardır tahminen. Oysa Akdenizde yüzerken en derin yerine doğru gitsek, 5267 metre. Yani o çok büyük gökdeleni denizin dibine salsak 17 tane kadar üst üste koysak ancak dibe erişir.
Oysa o Akdeniz 2.5 milyon km2 iken, Büyük Okyanus 180 milyon km2. Yani içine 72 tane Akdeniz sığdırabilirsiniz. Ya gezegenimiz? İçine 200 tane daha Akdeniz sığıyor. 
Gezegendeki yerinizi böylece canlandırın gözünüzde. O devasalıkta ne olduğunuzu. Ama bu bile yetersiz kalacak. 
Güneşin büyüklüğüyle dünyayı kıyaslarsak nasıl bir sonuç çıktığını biliyor musunuz? 
Dünyanın hacmini yani evrende kapladığı yeri düşünecek olursak, güneş dünyadan 330.000 kat daha büyük. Yani içine 1 milyon 300 bin dünyayı sığdırmak mümkün. Ne dehşet bir büyüklük değil mi? 1 milyon 300 bin tane dünya bir araya gelse ancak dolduruyor güneşin içini.

Uy Scuti

Uy Scuti diye bir yıldız duydunuz mu hiç? Evrende olan yıldızlardan bir tanesi. Tıpkı bizim güneşimiz gibi bir yıldız. Tek farkı güneşten biraz büyük.
Hani demiştik ya güneşin içine 1.300.000 dünya sığıyor diye. İşte bu yıldızın içini güneşle doldurmaya başlasak 5 milyar güneşe ihtiyacımız var.
Evet yanlış duymadınız. 5 milyar güneş ancak doldurabiliyor içini. Büyüklüğü düşünebiliyor musunuz? Ki bu bile sadece o sonsuz boşlukta bir yıldız. Milyarlarcanın milyarlarcasından sadece biri. 

Işık hızına ulaşsak yinede!

Eğer bir uçakla etrafında dönmeye kalksaydık. Bir tur atmamız yaklaşık 1000 yılımızı alacaktı. 
Hani Einstein’ın aşılamaz dediği ışık hızına erişebilsek, sadece o yıldıza ulaşmamız bile 9.500 sene sürecek. Evrende şu ana kadar keşfedebildiğimiz en uzak galaksi bize 14.8 milyar ışık yılı uzakta.
Şöyle düşünün oraya gidebilmek için ışık hızına ulaşsak, yani saniyede 300.000 km yol yapsak ki -bu saniyede 7.5 kere dünyanın etrafında dönmek oluyor, biz bu hızda bile 14 milyar 700 milyon sene gittikten sonra oraya ulaşabiliyoruz.
Şimdi tekrar bir soralım kendinize, gerçekten o kadar önemli miyiz?

Historicus

Özgür köşenin bağımsız kalemleri için lütfen tıklayınız

İstanbul tarihi ve turistik yerler

Bizi Facebook Adresimizden Takip Edin

 

Comments are closed.