Türkiye’nin İlk Müze Kütüphanesi
Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi
Bir yanı yüzlerce kitapla oluşmuş kütüphane
Diğer bir yanı yazarlara ait eşyalarla, eserlerle müze
Bir yanı raflar içinde kitap kokusu
Diğer yanı etkinliklerle dolu bir kültür sanat yuvası
Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi sizi çağırıyor
Hem kavak ağaçları arasında huzurlu yürüyüşler yapmak, hem de rafların kitap kokuları arasında kaybolmak mı istiyorsunuz?
Tarihi Yarımada’nın büyülü atmosferinde gezinip, bir yandan da kültür sanat etkinliklerine katılarak edebi yönünüzü mü geliştirmek istiyorsunuz?
Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesine gelin. Tarihin içinde sıcacık bir ortamda bulacaksınız kendinizi.
Osmanlı imparatorluğu döneminde, Padişahların geçit yapan alayları izlemesi için Topkapı Sarayının bahçesinin yani Gülhane’nin en uç kısmına köşk yapılır. İsmini de yapılış amacına uygun olarak alan Alay Köşkü, 2. Mahmut tarafından yaptırılmıştır.
Türkiye’de ilk Müze Kütüphanesi açılıyor
Cumhuriyet döneminde Topkapı Sarayı Müdürlüğüne bağlanan köşk 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Müze Kütüphanesi olarak düzenlenmiş ismini de ünlü Türk Edebiyatçısı Ahmet Hamdi Tanpınar’dan almıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi Nerede, Nasıl Giderim?
Müze kütüphanesi İstanbul Fatih ilçesinde, Tarihi Yarımada’da Gülhane Parkı’nın hemen girişinde sizleri bekliyor. Tramvay kullanacaksanız Gülhane durağında indikten sonra Sultanahmet istikametine doğru 100 metre kadar gittiğinizde parkın girişini göreceksiniz. Parka girdiğinizde hemen solunuzda kalan köşk Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesidir.
İstanbul’a Seyahat
Eşsiz bir kültür turizmi yaşamak, tarihin bambaşka köşelerinde gezinmek, tatilinize tarifsiz güzellikler katmak için, seyahat planlarınızı İstanbul’a yapın.
sehrinhikayesi@gmail.com
Ahmet Hamdi Tanpınar Hayatı ve Eserleri
Ahmet Hamdi Tanpınar Kimdir?
23 Haziran 1901 Şehzadebaşın da dünyaya gelen Ahmet Hamdi Tanpınar çocukluğunu babasının kadı olması dolayısıyla çeşitli yerleri dolanarak geçirir. Annesini tifüsten kaybeden Tanpınar üniversite hayatı için İstanbul’a gelir. Bir yıl kadar Halkalı Ziraat Mektebinde yatılı okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi edebiyat fakültesine girerek Yahya Kemal’in öğrencisi olur. Yahya Kemal, Tanpınar’ın hayatında birçok görüşü üzerinde etkili olur.
İlk şiiri Musul Akşamları
Temmuz 1920 de Musul Akşamları adlı şiiri yayımlanan ilk şiiridir.
Son ziyalar iner uyuyan nehre
Ufku mineleyen kızıl akşamdan
Nakş eder her hüzme ihtiyar şehre
Titrek loş gölgeler hicranla gamdan
Sularda açılır fani çiçekler
Ufku ezanların yükselir ahı
Şimdi boş sahili gurbetle bekler
Kimsesiz çöllerin yorgun seyyahı
Böyle Haşr olurken akşamla belde
Sahile inerler dik yokuşlardan
Şen bakışlı kızlar destiler elde
Farkı yok hepsinin ürkek kuşlardan
Yollara dağıtır baygın bir koku
Bahçelerden taşan çiçekler dallar
Dolaşır sahili bir ağır uyku
Uzaklarda kayan kederli sallar
-biraz sonra
Karanlık dağılır artık beldeye
Bir esrarlı haşyet gezer her evi
Neşideler okur inen geceye
Çöllere açılan bahtsız bedevi
Meşaleler yanar şimdi damlarda
Na’t sesi gelir beni İdris’den
Şimdi meşaleler yanar damlarda
Sütünlar yükselir ziya ve isden
Dergilerde Ahmet Hamdi Tanpınar
1921-23 arası Yahya Kemal’in çıkardığı Dergâh Dergisinde 11 şiiri yayınlanır.
1923 yılında üniversiteden mezun olmasıyla birlikte Erzurum Lisesin de edebiyat öğretmenliğiyle öğretmenlik hayatı başlar. Bir süre burada devam eden öğretmenlik hayatı sonrasında Konya ve nihayetinde günlüklerinden öğrendiğimiz kadarıyla hayatının en güzel günlerini geçirdiği Ankara’da devam eder. Bu dönemde ki şiirleri Leyla şiiri hariç Hayat dergisinde yayımlandı. Tanpınar ilk yazılarını yine bu dergide yazacaktır.
Ahmet Hamdi Tanpınar; Leyla
Bu akşam rüyamda Leyla’yı gördüm
Derdine ağlarken yanan bir muma
İpek saçlarını elimle ördüm
Ve bir kement gibi taktım boynuma
Bu akşam rüyamda Leyla’yı gördüm
Leyle ela gözlü bir çöl ahusu
Saçları bahtından daha siyahtır
Kurmuş diye sevda yolunda pusu
Döktüğü gözyaşı çektiği ah’dır
Leyla ela gözlü bir çöl ahusu
Bir damla inciydi kirpiklerinde
Aşkın ızdırapla dolu rüyası
Bir başka güzellik var kederinde
Bir başka âlem ki ruhunun yası
Sessiz incileşir kirpiklerinde
1930 yılında Türkçe ve Edebiyat Muallimleri kongresinde okullarda eğitimin Tanzimat Dönemi edebiyatı ile birlikte başlaması gerektiğini, müfredattan Osmanlı Edebiyatının çıkarılması gerektiğini söyler. Bu yıl içerisinde Ahmet Kutsi Tecer ile birlikte Görüş Dergisini çıkartırlar.
1932 yılında İstanbul’a atanmasıyla birlikte çalışmalarına burada devam eder. Sanat Tarihi, Mitoloji, Estetik gibi derslere giren Tanpınar’ın ilk kitabı olan ‘’Son’’ 1936 yılında Tan Gazetesinde yayımlanmıştır.
Hasan Ali Yücel tarafından 19. Asır Türk Edebiyatı kürsüsüne doktorası olmadığı halde Yeni Türk Edebiyatı profesör olarak atandı.
Ahmet Hamdi Tanpınar; Bursa da Zaman
1941 yılında en ünlü şiiri olan ‘’Bursa’da Zaman’’ ‘Bursa’da Hülya Saatleri’’ ismiyle yayımlandı.
Bursa da bir eski cami avlusu
Küçük şadırvanda şakıyan su
Orhan zamanından kalma bir duvar
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü
Bir rüyadan orta kalmanın hüznü
İçinde gülüyor bana derinden
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarilerin en ilahisi
Bir zafer müjdesi burada her isim
Sanki tek bir an da gün saat mevsim
Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın
Hala bu taşlarda gülen rüyanın
Güvercin bakışlı sessizlik bile
Çınlıyor bir sonsöz devam vehmiyle
Gümüşlü bir fecrin zafer aynası
Muradiye sabrın acı meyvesi
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer
Türbeler camiler eski bahçeler
Şanlı hikâyesi binlerce erin
Sesi nabzım olmuş hengâmelerin
Nükleder yâdını gelen geçene
Bu hayalde uyur Bursa’da her gece
Her şafak onunla uyanır
Gümüş aydınlıkta servilir güller
Serin hülyasıyla çeşmelerin
Başındayım sanki bir mucizenin
Su sesi ve kanat şakırtısından
Billur bir avize Bursa’da zaman
Yeşil türbesini gezdik dün akşam
Duyduk bir musiki gibi zamandan
Çinilere sinmiş kuran sesi
Fetih günlerinin saf neşesi
Aydınlanmış buldum tebessümünle
İsterdim bu eski yerde seninle
Baş başa uyumak son uykumuzu
Bu hayal içinde ve ufkumuzu
Çepçevre kaplasın bu ziya bu renk
Havayı dolduran uhreyi ahenk
Bir ilah uykusu olur elbette
Ölüm bu tılsımlı ebediyette
Belki de rüyası büyük cedlerin
Beyaz bahçesinde su seslerinin
1942 yılında 2. Kitabı ‘Namık Kemal Antolojisi’’ yayımlanan Tanpınar aynı sene ara seçimlerde CHP milletvekili seçilip dört sene bu görevini sürdürdü.
1943 yılında basılı ilk edebiyat yapıtı olan ‘’Abdullah Efendinin Rüyaları’’ isimli öykü kitabı yayımlandı. 1944 de ilk romanı ‘’Mahur Beste’’ ülkü dergisinde bölüm bölüm yayımlandı. Tanpınar’ın en önemli çalışmalarından biri olan ‘’Beş Şehir’’ ise 1946 yılında kitap olarak basıldı.
1948 yılında ‘’Huzur’’ kitabı Cumhuriyette bölüm bölüm yayımlanmış daha sonra bazı değişikliklerle 1949 yılında kitap olarak basılmıştır. Aynı yıl içerisinde ‘’19. Yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihi’’ adlı çalışmanın 600 sayfalık ilk cildi yayımlanmış 2. Cilt ise yarım kalmıştır.
1961 yılında 74 şiirinden 37 si ile tek şiir kitabı olan ‘Şiirler’ kitabını çıkarttı.
24 Ocak 1962 de vefat eden Ahmet Hamdi Tanpınar Aşiyan Mezarlığında yatmaktadır. Mezar taşında ise aynı isimli şiirinin ilk iki mısrası yazılmıştır.
‘Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında’
Romanları
1949 Huzur
1962 Saatleri ayarlama Enstitüsü
1973 Sahnenin Dışındakiler
1975 Mahur Beste
1986 Ayda ki kadın
Deneme
1946 Beş Şehir
1962 Yahya Kemal
1969 Edebiyat üzerine makaleler
1970 Yaşadığım Gibi
Hikayeler
1943 Abdullah Efendinin Rüyaları
1955 Yaz Yağmuru
İnceleme
1949,1967 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi
1937 Tevfik Fikret
Şiirler
1961 Şiirleri
Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi’nden sonra nereyi ziyaret etmeli?
Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesini ziyaret ettikten sonra yine Gülhane Parkı içinde bulunan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesini ziyaret edebilirsiniz.