Dikilitaş; Tutmosis’den Constantin’e Mısır Obeliski

Yılanlı Sütun; İstanbul’da 300 Spartalı
Ağustos 13, 2024
Adına Meydanlar Düzenlenen Şair; Adam Mickiewicz
Ağustos 14, 2024

Dikilitaş; Tutmosis’den Constantin’e Mısır Obeliski

Dikilitaş 

Dünyanın en gizemli tarihlerinden biri olan Mısır tarihine mi meraklısınız? 

Sizi günümüze kadar gelmiş 26 Dikilitaştan birini görmeye davet ediyoruz.

Dünyanın neresinde olursanız olun İstanbul’a gelin.

Ve dünyanın binlerce sene başkenti olmuş şehrin, tılsımlarla dolu meydanında Mısır’dan Yunan’a farklı kültürlerin heybetli eserleriyle tanışın.

Mısır Obeliski 

Tarihte bahsedilen ilk kadın; Hatşepsut

Günümüzden 3500 sene kadar önce I. Tutmosis’in iki kız çocuğu olur. Bu çocuklardan biri tarihte ilk bahsedilen kadın olacak ve tarihe ilk kadın firavun olarak geçecektir. O kadın uzunca yıllar erkek olarak sanılan ve sonraları DNA testiyle kadın olduğu anlaşılan Hatşepsut’tur.
Hatşepsut babası I.Tutmosis’in ilk evliliğinden olan üvey kardeşi II.Tutmosis ile evlenir. Annesi gibi iki kız çocuğu sahibi olur ama O’da erkek çocuk dünyaya getiremez. Bunun üzerine II.Tutmosis başka bir eş alarak ondan erkek çocuğu sahibi olur
II.Tutmosis öldükten sonra yerine geçmesi gereken oğlu III. Tutmosis henüz yaşı küçük olduğu için Hatşepsut devlet yönetimini idare edecek kimse olarak ilan edilir. Bu Hatşepsut’un dünya tarihinde ilk kadın firavun olarak yerini aldığı andır.
Hatşepsut yirmiki yıl tahtta kalmıştır. Erkek gibi giyinerek takma sakal takmasından dolayı Mısırlı tarihçiler tarafından hep erkek olarak anlatılan Hatşepsut’un mezarı 1903 yılında krallar vadisinde bulundu. Kadın olduğu 2007 yılında yapılan DNA testleri ile ortaya çıkmıştır. 

Mısır’da Dikilitaş hikâyesi

Barışçıl ve refahı yüksek bir Mısır yaratan Hatşepsut’un ölümüyle birlikte III.Tutmosis iktidarı tek başına almış ve 30 sene boyunca ülkeyi yöneterek en uzun tahtta kalan firavunlardan biri olmuştur.
Hatşepsut’un izlediği politikaların aksine III.Tutmosis döneminde Asya’ya yeniden seferler başlamış, diğer yandan ise büyük kıskançlık duyduğu Hatşepsut’a ait tüm yazıtları ortadan kaldırıp, Hatşepsut’u vicdansız biri olarak göstermeye çalışmıştır. 8.Asya seferinde III.Tutmosis büyük bir zafer kazanır ve bu zaferin anısına Karnak Tapınağı’nda Dikilitaş inşa ettirir. Böylece şuan İstanbul Sultanahmet’te eski ismiyle At Meydanında duran Dikilitaş’ın tarih sahnesindeki hayatı başlamış olur.

Constantin’den İstanbul’a hediye

Dikilitaş’ın İstanbul sahnesinde ki yerini alması da oldukça meşakkatli olmuştur. Dikilitaş’ın İstanbul’la ilk etkileşimi İmparator Constantin’in şehri yeniden inşa ederken hipodroma Dikilitaş getirmek istemesiyle başlar. 
‘’Gemileriniz Karadeniz’e çıkarken sizleri cömertçe karşılayan ve beslenmesine yardımcı olduğunuz bu şehrin güzelleşmesinde katkınız olması için bu yekpare taşı yollamanız yerinde olur’’
Dikilitaş’ın İstanbul’a gelişi Constantin’den sonra yerine geçen oğlu II.Constantin döneminde olur. II. Constantin Dikilitaşı Mısır’dan İstanbul’a getirtir. Lakin uzunca zaman öylece bırakıldığı yerde kalır. 
I.Theodosius tahta çıktıktan sonra taşı hipodroma getirmek için çalışmalara başlar. Kıyıdan hipodroma kadar bir yol yapılır. Dikileceği alana getirilmesi için üç gün süren taşın yerine dikilmesi de 32 gün sürer.
Orijinal yüksekliği 30 metre olsa da şuan ki yüksekliği 18,45 metre Kaidesi ise 6,43 metredir. Ağırlığı 200 ton civarında olduğu düşünülmektedir.

Dünyada Dikilitaş (Obelisk) Anıtları

Günümüze kadar gelmiş 26 Mısır dikilitaşı vardır. Firavunlar kendilerini ve savaşlarda kazandıkları başarıları anlatmak için dikilitaş denen anıtları yaptılar. Tapınak girişlerine dikilen bu taşlar genelde ikişerli olarak dikilmişlerdir. 
Romalılar bu taşlara oldukça önem vermişlerdir. Günümüzde İtalya’da bulunan taşlar Mısır’da bulunan taşlardan fazladır. Diğer dikilitaşlar ise Türkiye, ABD, İngiltere, Fransa, İsrail’dedir.

Dikilitaş’ın Üzerinde Neler Yazıyor?

Mısır Hiyeroglifleri 

Kuzey Cephesi

”Gizli ve kutsal ismin her tecellisine mazhar olan tanrı Amon’a kurbanını büyük bir acz içinde sunduktan sonra, ondan yardımlar dilenerek güneyin dostu, dinin nuru iki tacın sahibi kudretli hükümdar ülkesinin sınırlarını Mezopotamya’ya kadar götürmeye azmetti.”

Güney Cephesi

”Tanrı Horus’un lütfuna mazhar olan ve güneşin oğlu ünvanını taşıyan Aşağı ve Yukarı Mısır’ın hükümdarı olan firavun, kudret ve adaletle bütün ufuklara nur saçtı. Ordusunun önüne geçti. Akdeniz’de dolaştı, bütün dünyayı mağlup etti. Sınırlarını Naharin’e kadar yaydı. Mezopotamya’ya azimle gitti, büyük savaşlar yaptı.”

Güneydoğu Cephesi

”Güneşin doğduğu sırada sahip olduğu altın renkleri dünyaya yayan Horus’un verdiği kuvveti, serveti, kuvvetli sevgi, saygıyı taşıyan ve Aşağı ve Yukarı Mısır’ın tacına sahip olan ve bizzat Güneş tarafından seçilmiş olan firavun, bu eseri babası Ra için yaptırdı.”

Dikilitaş’ın kaidesinde yer alan yazılarsa Grekçe ve Latince yazılmıştır.

Grekçe yazı;

”Devamlı bir suretle yerde duran bu taşı dikme cesaretini İmparator Theodosius gösterdi ve yardımına Proclus çağrıldı. Bu şekilde otuz iki günde yerine dikildi.”

Latince metinde;

”Önceleri direnmiştim; fakat yüce efendimizin emirlerine itaat ederek, yenilen tiranlar üzerinde zafer çelengini taşımam gerekti. Her şey Theodosius ve onun kesintisiz sülalesine boyun eğiyor. Bana da galip geldiler ve reis Proclus’un idaresi altında otuz günde yükselmeye mecbur oldum.”

Dikilitaş’a Nasıl Giderim?

Tarihi Yarımada’ya Gelin

Burada sizi tarihin her döneminden emsalsiz birikimler bekliyor. Bunların biride Firavunların güçlerini simgeleyen, başka kıtalardan yola çıkıp, gelip bir şehrin simgelerinden olmuş Dikilitaş’tır.
İster deniz yoluyla ister karayoluyla nereden gelirseniz gelin yarımadanın her yerinde tramvaylar karşılayacak sizi. Dikilitaş’a ulaşmak için Sultanahmet tramvay durağını kullanabilirsiniz. Sultanahmet Camiine yöneldikten sonra hemen camiin yanı başında At Meydanında sizi bekliyor olacaktır. 

İstanbul’a Seyahat

Eşsiz bir kültür turizmi yaşamak, tarihin bambaşka köşelerinde gezinmek, tatilinize tarifsiz güzellikler katmak için, seyahat planlarınızı İstanbul’a yapın. 

Comments are closed.