İstanbul Resim ve Heykel Müzesi
Şubat 12, 2020Zeytin Dalı Akımı; Düşünmeyi Yasaklayamazsınız
Şubat 24, 2020
Fotoğrafların İstanbul’u 2
Tarihin bilinen ilk fotoğrafı
1826 veya 1827. (Pencereden Le Gras’a bakış) Fotoğrafı çeken Nicéphore Niepce manzaranın fotoğraf levhası üzerinde belirmesi için 8 saat beklemişti.
Bir insana ait ilk fotoğraf
Temple Bulvarı’nın Louis Daguerre tarafından 1838’in sonlarında ya da 1839’un başlarında çekilen bu fotoğrafı, bir insana ait ilk fotoğraftır. Kalabalık bir sokağın fotoğrafı olmakla birlikte çekim süresi 10 dakikadan fazla olduğundan, trafiğin akışı fotoğrafta görünmek için fazla hızlı kalmıştır. Tek istisna, ayakkabılarını fotoğrafta görünecek kadar uzun süre cilalatan sol alt köşedeki adamdır.(Wikizero)
Bu harikulade bilgileri hazmetmek pek kolay olmasa da, ilginizi çekecekleri ölçüde araştıracağınızı umarak üzerlerinde fazla durmuyoruz. Fakat şunun üzerinde durmak gerekir ki, bu iki Fransız 10-12 sene arayla fotoğrafın tarihindeki iki büyük ilki kayda geçirmeyi başarmışlardır. Geçen yazımızda 1868 yılına ait bir Sultanahmet Meydanı fotoğrafı paylaşmış ve üzerine kısa açıklamalarda bulunmuştuk. Şimdi ise fotoğrafın genel tarihçesinden bu iki örnek ile bir giriş yaptıktan sonra, 1850’li yıllara ait bir Sultanahmet Meydanı fotoğrafıyla devam ediyoruz.
1850 yılında Sultanahmet
Sultanahmet (1850’li yıllar. James Robertson) www.sabah.com.tr
Aslına bakarsanız, burada özellikle dikkatinizi çekmek istediğim mesele tarihlerdir. Zira o yıllar hakkında pekçok tablo, gravür, minyatür ya da doğrudan yazılmış eser sayesinde çok daha detaylı bilgi ve anlatımlara sahibiz. Fakat fotoğraf gibi, var olanı gerçeğine en yakın şekliyle kaydeden ve diğer kaydetme sanatları içinde belki de insan etkisinin en az olduğu üretim şekliyle bir adım öne geçen bir gerçeklikle geçmişe bakmak; olağanüstü bir durum!
Tarihi veriler ışığında bakacak olursak; henüz fotoğrafın icadından 25-30 yıl, ilk insanlı fotoğrafın çekilmesinden ise taş çatlasın 20 yıl geçmişken, bugün İstanbul şehrinin en tarihi, en kültürel ve belki de en kutsal meydanı olan Sultanahmet’te kim tarafından çekilmiş olursa olsun bir fotoğraf çekilmişse ve şayet bizler de dünyanın neresinde olursak olalım internet sayesinde bu fotoğrafa bakabiliyorsak; şüphesizdir ki bu yalnız fotoğrafın tarihi açısından değil, bu meydanı içselleştirip, kültürünün bir parçası kabul eden tüm insanlar açısından da olağanüstü bir hadisedir.
James Robertson’a Dair;
”Sultan Abdülmecid Osmanlı Darphanesi’nin yenilenmesi talimatını vererek gerekli olan altyapı, uzman kadro ve benzer gereksinimlerin Londra Kraliyet Darphanesi’nden getirilmesini istedi(1840). James Robertson da bu vesile ile o dönem ki başkent İstanbul’a geldi.
1853 yılında ise ilk kez fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başladı. Bir yıl sonra Beyoğlu, İstiklal Caddesi’nde bir fotoğraf stüdyosu açtı. İstanbul’un ilk 360 derecelik panoramik özellikteki fotoğraflarını Beyazıt Seraskerlik Binası’ndan çekti. Azapkapı’da bulunan Saliha Sultan Çeşmesi de fotoğrafladığı yapılardan biriydi. Ayrıca Kırım Savaşı’nda çektiği cephe fotoğrafları sayesinde ilk savaş fotoğrafçılarından biri olmasını sağladı.
29 Ekim 1881’e kadar dört padişah değişikliğine şahit oldu ve kırk yıl görev yaptı. ” (Wikizero)
Doğum yeri olan Londra’dan meslek icâbı İstanbul’a gelen ve bu dönem içinde Kırım, Atina, Malta, Kudüs ve Kahire’ye gidip fotoğraflar çeken, fotoğrafları başta Londra olmak üzere pek çok ülkede değer gören ve ömrünü dünyanın bir diğer ucu olan Japonya’da tamamlayan James Robertson, belki de hayatı film olabilecek nitelikte değerli bir insanken, maalesef çok az kişi tarafından adı bilinmekte, eserleri hatırlanmakta ve değer görmektedir.
Fotoğrafların İstanbul’u demekle, yalnızca fotoğraflarla İstanbul’u anlatmak kastedilemezdi şüphesiz. Biz de Fotoğrafın ve fotoğraftaki ilk insanın tarihçesinden başlayarak, geçmişimize dokunup bize onlarca paha biçilmez eser bırakmış olan James Robertson’un özelinde, bu şehri ve geçmişine dair bilmediklerimizi keşfetmeyi denedik. Ne kadar başarılı olduk bilemeyiz fakat denemeye ve tabi ki keşfetmeye devam edeceğiz.
sehrinhikayesi@gmail.com