Baldırıçıplak’tan Napoleon’a Bir Taşın Öyküsü
Ocak 14, 2022İstanbul’un Üç Kuruluş Efsanesi; Megaralılar, Hz. Süleyman ve Yanko
Ocak 14, 2022
İstanbul Semtlerinin İsim Hikayeleri
Beşiktaş İsminin Hikayesi
Beşitaş ismiyle ilgili günümüze gelen iki hikaye vardır.
Bu hikayelerden birine göre;
Bir zamanlar Beşiktaş’a ‘Taş Beşik’ denirmiş. Bu adla anılmasının nedeni şöyle anlatılır. Çok eskiden şimdiki Beşiktaş’ın olduğu yer ormanlıkmış. Yaşka adındaki bir papaz, burada büyük bir kilise yaptırmış. Hz. İsa’nın Kudüs’te, Beytullah’ta bulunan beşiğini getirip bu kiliseye koymuş. Bu aslında taş bir tekneymiş. Hz. İsa’yı çocukken, bu teknede yıkarlarmış. Kiliseye bu beşikten dolayı ‘Taş Beşik Kilisesi’ adı verilmiş. Kiliseyi yaptıran papaz öldükten sonra burada bulunan taş beşik Ayasofya Kilisesi’ne nakledilmiş. Fakat beşiğin adı unutulmamış ve Beşik Taşı’ndan ‘Beşiktaş’ adı günümüze kadar kalmış.
Diğer bir hikayeye göreyse;
Barbaros Hayrettin Paşa, seferlerden dönüşte, gemilerini şimdiki Beşiktaş kıyılarına koydurduğu beş tane taşa bağlarmış. Bu nedenle, adı geçen bölgeye önceleri ‘Beş Taş’ zaman içerisinde de halk dilinde değişikliğe uğradığı şekliyle ‘Beşiktaş’ denmiştir. Beşiktaş kıyısında 1622’de Ohrili Hüseyin Paşa tarafından Beşiktaş Mevlevihanesi yaptırılmıştır. Daha sonra bu Mevlevihane yıktırılmış ve yerine Çırağan Sarayı yaptırılmıştır. Barbaros Hayrettin Paşa’nın türbesi de Beşiktaş’tadır
Üskürda İsminin Hikayesi
Antik çağdaki adı ”Hrisopolis” olarak söylenen yer ”Altın Şehir” anlamına gelmekteydi.
Hikayeye göre Persler Yunan topraklarında ve Anadolu’da kazandıkları ganimetlerle kurmuşlar bu yerleşim yerini. Adı da o yüzden Altın Şehir anlamına gelen Hrisopolis olarak söylenegelmiş.
Bir diğer neden olarakta güneş batarken Sarayburnu tarafından yerleşim yerinin altın renginde görünüyor olması anlatılır.
Bir başka anlatıya göre ise, Agamemnon’un oğlu Hrisis’in bu şehri kurmuş olması ve burada gömülü olmasıymış.
Anlatılardan birbaşkasına göre ise , Üsküdar Limanı’na Antik Çağ’da Damalis, yani ‘Öküz Limanı’ denmekteymiş. Üsküdar 11. yüzyıldan itibaren ‘Scütari’ olarak adlandırılmıştır. Burada Scütari adlı bir askeri birliğin bulunduğu ve o birliğin adının giderek şehir adına dönüştüğü söylenir. Osmanlılar, 1453’te İstanbul’u aldıkları zaman bu şehrin adı ‘Scutari’ idi. Ondan sonra Türkçe’de ‘Üsküdar’ haline dönüştüğü anlaşılmaktadır.
sehrinhikayesi@gmail.com