Tünel; Dünyanın En Eski 2. Yeraltı Tüneli
Ocak 14, 2024
Bab-ı Hümayun girişinde, 3 Ahmet Çeşmesi
Ocak 14, 2024

Markianos Sütunu; Kıztaşı

kıztaşıı

Markianos Sütunu; Kıztaşı

Tanrının Kırbacı

Dönem Avrupa’sının Tanrı’nın Kırbacı olarak adlandırdığı Batı Hun İmpratorluğu’nun hükümdarı Attila, özellikle Roma imparatorluğu açısından büyük bir tehditti. Asya’dan gelen ve farklı savaş teknikleriyle avrupalılara kısa sürede üstünlük sağlayan hunlar, avrupanın göbeğinde bir imparatorluk kurarak adeta yapıyı ve işleyişi değiştirmişlerdir. Öyle ki, 450-457 yılları arasında Doğu Roma(Bizans) imparatoru olan Markianos, tahta oturduktan hemen sonra Attila’ya karşı farklı bir strateji izleyerek önceki hükümdar II. Theodosios’un verdiği yıllık vergiyi vermekten vazgeçmiştir. Kendisi de bir asker olan Markianos Attila’nın Bizans’ın başkenti Konstantinopolis’i ele geçiremiyeceğini düşündüğü için dikkatini ve bu bağlamda öfkesini Batı Roma’ya yoğunlaştıracağını öngörmüş ve bu konuda haklı çıkmıştır. Attila sahiden de Markianos’un idaresindeki arazilere hücum etmeden 451 yılında Galya’ya, 452 yılında ise İtalya’ya seferler düzenlemiştir

Markianos 

Markianos’un oldukça farklı bir kişiliği ve yönetim anlayışı vardır. Henüz bir asker olduğu 431 yılında Hippo Regius(Cezayir) civarında yaşanan bir savaşta Vandallara esir düşmüş ve Vandal Kralı olan Genseric’in huzuruna çıkarılmıştır. Kralın huzurunda kendisinden hayatının sonuna dek bir daha Vandallara karşı silah kullanmayacağına yemin etmesi istenmiş, Markianos’ta bu şartla serbest kalacağını öğrenince yemini etmiş ve sahiden de serbest kalmıştır. Hatta bu yemin sebebiyle olsa gerek 455 yılında Vandallar tarafından Batı Roma talan edilmiş fakat Markianos bu duruma sessiz kalmıştır.
Bizans’ı dış tehditlerden korumak önceliğini öylesine önemsemiştir ki adeta ülkesini yalıtılmış bir bölge hâline getirmiş ve kendisini doğrudan ilgilendirmeyen hiçbir meseleye burnunu sokmamıştır. Fakat ülke içinde dış siyasetinde olduğu gibi sessiz değildir, mâli alanlarda ciddi değişiklikler yaparak büyük ekonomik kazanımlar elde etmiştir.
Ne büyük bir tezatlıktır ki kesin bir bilgi olmamasına karşın Venedikliler tarafından Bari’ye(İtalya) götürüldüğü iddia edilen -Kıztaşı’nın üzerinde bulunması gereken- Markianos heykeli, şayet bu bilgi doğruysa kendisini asıl hak eden şehirden koparılmış ve dolaylı yoldan da olsa birçok zararının dokunduğu topraklara taşınmıştır.

Markianos Sütunu

İşte bu meşhur Bizans İmparatoru Markianos adına vali Tatianus tarafından üzerinde heykelininde bulunduğu bir sütun dikilmiştir İstanbul’a(455). İsmi bugün daha çok Kıztaşı olarak bilinsede ve bu isimle ilgili oldukça fazla efsane olsada aslında genel kanı çok basittir. Kaidesinde bulunan Nike(yunan mitolojisinde zafer tanrıçası, aynı zamanda insan görünümlüdür) kabartması sebebiyle bu isimle anılmaktadır. Her ne kadar efsaneler bütün tarihi yapıların olmazsa olmazı durumunda olsalarda ve özellikle İstanbul bu anlamda oldukça zengin olsa da, kimin adına dikilmiş olduğu üzerine yazılmış bir anıta efsane bazlı yeni bir isim vermek yanlıştır diye düşünüyorum.
Kaidesinde Latince şöyle yazar;
”PRINCIPIS HANC STATVAM MARCIANI
CERNE TOVUQVE
PRAEFECTVS VOVIT QVOD TATIANVS
OPVS”
Anlamı: ”İşte bu İmparator Markianos’un anıtıdır ki, Titianus(vali) bu eseri -ona- adamıştır.”
Sütun tek parçadır. Altında büyükçe bir kaidesi vardır ve isminin bile değişmesine sebep Nike kabartması bu kaidede yer alır. Sütunun üstünde de bir kaide vardır ve bu kaide de maalesef başına ne geldiği pek bilinmeyen fakat Markianos’a ait olduğu kesin olan bronz heykel içindir. Ayrıca zamanla hasar görmüş olsalarda eser üzerinde birbirinden farklı başka kabartmalarda(haçlar, madalyonlar, kartal figürleri ve Hz. İsa monogramları) vardır.
1453 fethinden sonra eski önemini yitirmiş ve sonraki dönemde de özel bir mülkün bahçesi içinde kalarak bir bakıma unutulmuştur. Öyle ki bu sebeple yüzyıllar boyu İstanbul’a gelen onlarca seyyahın anılarında yer alamamıştır. Bilindiği kadarı ile bu sütunu ilk anlatan Fransız seyyah Pierre Gilles’tir(1540). Fakat hâliyle pekte detaylı bir anlatım olmamıştır bu. Daha sonra daha detaylı bilgiler, Spon-Wheler tarafından yazılmış ve hatta resmedilmiştir(1679). Evliya Çelebi de bu sütundan bahsetmiştir. Fakat nihayet 1766 yılında Flachat tarafından ikinci kez resmedilip, bir kez daha detaylıca anlatılınca en azından sağlam bir şekilde tarihe kaydı yapılmıştır.
Bir diğer aslında olumsuz fakat sütun açısından olumlu sayılabilecek gelişme ise diğer birçok eserin harap olmasına sebep olan tarihi yangınlardan biri sonrasında(23 Ağustos 1908 Çırçır yangını, yaklaşık 1500 ev yanmıştır) gün yüzüne çıkmış olması ve yapılan yeni sokak düzenlemesiyle de etrafında ufak bir meydan oluşturularak halkın seyrine sunulmasıdır.
Bakmayın siz efsaneleri, rivayetleri falan ikinci plana attığıma, Romalılara ait bir efsane oldukça ilgi çekici aslında. Sütun, yakınından geçen(ya da dokununca) genç kızlara adeta bir bekâret testi yapıyor ve onlara neticeyi fısıldıyormuş. Hatta eğer bu kızcağızlar hafif meşrep bir hâl içindelerse sütun(kim bilir belki de utancından) boynunu büküyormuş.
Açıkçası konu İstanbul olunca, ben de işin tılsımlı kısmını bir kenara atamıyorum nedense ve yanından her geçtiğimde -her ne kadar bir erkek olsam da- adımlarımı yavaşlatıyor ve acaba bana da bir şeyler fısıldıyor mu diye kulağımı yakınlaştırıyorum kaidesine. Hatta bazen belli belirsiz yüzlerinde birer çift göz aradığım tanrıça kabartmalarına uzun uzun baktığımda bir şeylerde duyuyorum galiba…

İstanbul’a Seyahat

Eşsiz bir kültür turizmi yaşamak, tarihin bambaşka köşelerinde gezinmek, tatilinize tarifsiz güzellikler katmak için, seyahat planlarınızı İstanbul’a yapın.

İstanbul seyahatinizde nerede kalacağınıza, nereleri görmeniz gerektiği, neleri tatmanız gerektiğine dair bilgiler almak istiyorsanız bize mail atabilirsiniz. Kalabileceğiniz otellerden, yemek yiyebileceğiniz mekanlara, gezi rotanızdan, eğlence alanlarına kadar her konuda bilgiyi arkadaşlarımız karşılıksız olarak size vereceklerdir. Şimdiden iyi tatiller, iyi eğlenceler…

sehrinhikayesi@gmail.com

İstanbul Tarihi ve Turistik Yerler; Şehir İstanbul

Bizi Facebook sayfamızdan takip edin

Oğuz SARITEPE

Comments are closed.