Bir hafta kadar önce 850 yıllık bir mimari harikası olan Notre Dame Katedrali’nde yangın çıktı. Bugüne değin milyonlarca insan tarafından ziyaret edilen ve milyonlarcasının da hem anılarında hem de fotoğraf ve videolarında bulunan o meşhur çan kulesi de bu yangında yıkıldı. Yangın internete düştüğü andan itibaren tüm dünyadan tarih ve sanatseverler hüzne boğuldular. Duygusal olarak bunu elbette doğal kabul etmek gerekir fakat hiçbirimiz Fransa halkının hissettiklerini anlayamayız. Özellikle yangını videoya alan insanların o kulenin yıkıldığı anda hep bir ağızdan verdikleri acı dolu tepkiler şahsen benim aklımdan hiç çıkmayacak.
Bu durum bana ister istemez 2010 yılında benzer bir şekilde çatısında çıkan yangın sonucu büyük hasar alan Haydarpaşa Garı’nı hatırlattı ve benzer bir acıyı yaşamanın ne kadar kötü olduğunu bildiğimden Fransız halkını anlamaya bir parça daha yaklaştım. Zira Haydarpaşa’nın özellikle Yeşilçam filmlerinden hatırlanan ve hafızamıza işleyen o harikulade görüntüleri, çıkan yangın sonrasında yapı ayakta kalmış olsa dahi her karşılaştığımızda bize yangını tekrar hatırlatarak içimizi burkuyor öyle değil mi?
Yapılan açıklamalar sonrası yapının restorasyonunun onyıllar alacağı belirtildi. Fakat bu işin manevi yıkımı kurtarılacak bir boyutta değil elbette. Zira çağımızın en önemli avantajı olan toplumsal hafıza, teknolojik destek sayesinde hiç güç kaybetmeksizin uzun yıllar boyunca hatırlatıp duracak bu hadiseyi bizlere. Yani bu büyük avantaj belki de hayat kargaşasında aklımızdan çıkmış olan o acı dolu anları tekrar tekrar yaşatacak bizlere. Tıpkı Fransa’da yaşanan bu olayı görür görmez Haydarpaşa’nın aklımıza gelmesi ve ister istemez kendimizi fazladan bir hüznün içinde bulmamız gibi.
Tarihin yok olması demek aslında çağımız teknolojisinde pek de mümkün değil. Artık hemen hemen her şey, her yönüyle kayıt altına alınabiliyor. Fakat ne yazık ki özellikle böylesine ihtişamlı mimari yapıların birer fanus içerisine kapatılamama durumları, onları zaman ilerledikçe daha da hassas korunması gereken kırılgan birer yapı hâline getiriyor.
Daha önce de özellikle İtfaiye Müzesi; İstanbul da Yangınların Tarihi yazımızda vurguladığımız şehir yangınları ve onların tarihimizden alıp götürdükleri, ülkemiz açısından tartışılamayacak derecede büyük kayıplar. Fakat bir doğal felaket olarak gördüğümüz yangını misalen bir depremden ayırmak ve çok daha önlenebilir olduğunu kabul etmek de gerekir. Yani bu kültürümüzü, tarihimizi, mirasımızı yok eden büyük kimyasal olayı kaderimizin kaçınılmaz bir gerçeği olarak kabullenmek hiçbir milletin olumlu karşılayacağı bir görüş olmamalı.
Fransa halkı, katedralin restorasyonu boyunca o günleri hatırlayacak ve bunun uzunca bir zaman alacak olması da bu acıyı yıllarca diri tutacaktır. Fakat nihayetinde teknolojinin tüm imkanları kullanılarak eski ihtişamına kavuşturulması en azından denenecektir. Tabi hiçbir taklit aslının verdiği etkiyi veremeyecektir. Zaten yerine konan hiçbir kule de felsefi açıdan düşünüldüğünde eskisiyle ‘aynı’ olmayacaktır(theseus’un gemisi paradoksu). Fakat bu yeni yapı bir nebze de olsa bu tarihi mirasın gelecek yüzyıllara aktarılabilmesi açısından oldukça önemlidir.
Tarih, kültür ve miras kavramları özellikle yerlerine yenilerinin konulması imkansız olan mimari yapılarda daha bir anlam kazanmaktadır. Bu nedenle başlarına gelmesi olası doğal felaketler de dahil, zamanın getireceği tüm yıkımlardan onları daha büyük bir gayret ve teknolojiyle korumak kutsal vazifemiz olmalıdır. Şimdilik bizim tarafımızdan Haydarpaşa, Fransızlar tarafından ise ne yazık ki Notre Dame hakkıyla korunamadı. Umarım gelecekte bu olayların benzerleri yaşanmaz ve tarihi -mecbur kaldığımız durumlar dışında- asılları dururken taklit yapılarla geleceğe aktarmak zorunda kalmayız.
İstanbul’a Seyahat
Eşsiz bir kültür turizmi yaşamak, tarihin bambaşka köşelerinde gezinmek, tatilinize tarifsiz güzellikler katmak için, seyahat planlarınızı İstanbul’a yapın.
İstanbul seyahatinizde nerede kalacağınıza, nereleri görmeniz gerektiği, neleri tatmanız gerektiğine dair bilgiler almak istiyorsanız bize mail atabilirsiniz. Kalabileceğiniz otellerden, yemek yiyebileceğiniz mekanlara, gezi rotanızdan, eğlence alanlarına kadar her konuda bilgiyi arkadaşlarımız karşılıksız olarak size vereceklerdir. Şimdiden iyi tatiller, iyi eğlenceler…
Warning: Trying to access array offset on null in /var/www/vhosts/sehrinhikayesi.com/httpdocs/wp-content/themes/betheme/includes/content-single.php on line 281