İstanbul Gezi Yazıları
Taksim
Türkiye’nin En Hareketli Meydanı
Taksim ismini nereden alıyor?
Yerleşim yeri kurmanın ilk koşulardan biri kullanılabilir suya sahip olması gerekliliğidir. İnsanlar gerek ilk yaşam alanlarını, gerekse ilk yerleşim yerlerini ya su kenarlarına ya da suya ulaşabilecekleri alanlara kurmuşlardır. Bilginin gelişmesi bu alanların yayılmasına neden olmuş ve zamanla suyun taşınabilmesi, uzak bir alana götürülebilmesi mümkün olmuştu.
Modern teknoloji öncesi su kemerleri kurularak, sular diğer bölgelere taşınmış, buralarda da maksem adı verilen yerlerde toplanıp dağıtılmışlardır.
Osmanlı döneminde Pera yerleşimi (İstiklal Caddesi ve etrafı) büyümeye başlayınca ortaya çıkan su sorununu çözmek için bölgeye Maksem yapılmasına karar verildi. 3. Ahmet döneminde başlanan Maksem, 1. Mahmut zamanında tamamlanmıştır. Belgrat ormanı ve Bahçeköy derelerinden gelen sular Maksemde toplanıp dağıtılmıştır. İşte bu suların dağıtıldığı Makseme ”Taksim” adı verilmiştir. Taksim ismi bu Maksemden gelmektedir.
Maksem Sanat galerisi oluyor
Uzunca yıllar atıl bir şekilde İstiklal caddesinin girişinde bekleyen yapı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek Sanat Galerisi haline getirildi.
İstanbul’a su dağıtmak için yapılan Maksen, İstanbul’u sanatla buluşturarak hayatına devam ediyor
İstanbul Sanat Galerisine ulaşmak istiyorsanız Taksim Meydanına gelmelisiniz. İstiklal caddesine doğru giriş yaptığınızda hemen caddenin sağında galeriyi göreceksiniz.
Taksim Cumhuriyet Anıtı
Taksim Meydanına çıktığınızda orada bir anıt görmektesiniz. Kimileri fotoğraf çekiliyor, kimileri ise önünde buluşma randevusunu bekliyor. Lakin çok az kişi o anıtın içindeki anlamları biliyor.
Ne garip ki bir çok şeyin farkındalığına varamıyoruz. Düşünsenize hergün yüzbinlerce insan önünden geçiyor, fotoğraf çekiliyor ama içindeki anlamlara dair en ufak bir fikri, bilinci bile yok.
Öncelikle bilinmeli ki o anıt bu toprakların yedi düvele diz çöktürdüğü bağımsızlığın anıtıdır.
Mustafa Kemal’i, köylüsü, işçisi, kadını, erkeği, çocuğu her dilin her dinin tek vatan olduğu bir cüretkârlığın resmedilmiş anıtıdır.
Anıt’ın Dili (Anıtta Kimler Var)
Taksim Cumhuriyet Anıtı İtalyan Heykeltıraş Pietro Canonica tarafından 1928 yılında yapılmıştır. Anıtın kuzey yüzü Kurtuluş savaşını simgelerken güney yönünde ise Cumhuriyet Dönemi simgelenir. İki yan cephede ise sancağı dalgalandıran Türk askerleri vardır.
Kurtuluş Savaşının canlandırıldığı kesimde Mustafa Kemal başında kalpak ve askeri kıyafetler içindedir. Kocatepe’de verdiği poz canlandırılmıştır. Fedakar Türk kadını bağdaş kurmuş savaşı izliyor. Yanlarında piyadesi, süvarisi, topçusu, askerleri yer alır.
Cumhuriyet Döneminin simgelendiği tarafta ise Mustafa Kemal Modern kıyafetler içinde bir yanında sivil giysili İsmet İnönü diğer yanında askeri kıyafetli zamanın genelkurmay başkanı Fevzi Çakmak bulunur. Arka planda ise kadın, erkek, köylü, kentli, asker, memur, işçi, çiftçi Türk milletinden sekiz figür yer alır.
Taksim’de Sovyet Generaller
Anıtın pek bilinmeyen sırlarından birisi ise Mustafa Kemal Atatürk’ün arkasındaki iki işinin Sovyet Generaller olması.
General Mihail Vasilyeviç Frunze ve Kliment Yefremoviç Voroşilov.
General Mihail Frunze
Lenin’in özel talimatıyla olağanüstü elçi sıfatıyla 13 Aralık 1921’de Ankara’ya geldi. Onuruna düzenlenen mitingde yaptığı konuşma büyük etki yarattı. Millet Meclisi’nde konuşma yaptı. Mustafa Kemal’le yakın ilişki kurdu. Sakarya cephesini gezdi. 5 Ocak 1922 günü arkasında iyi duygular bırakarak ülkesine döndü. Anıtta Mustafa Kemal’in sol yanında yer almaktadır.
General Kliment Voroşilov
Lenin tarafından Ulusal kurtuluş savaşının sürdüğü yıllarda askeri bilgisiyle savaşın taktik ve stratejisine katkıda bulunması amacıyla Ankara’ya gönderilmişti. Kurtuluş savaşına ciddi katkılar sunduğu bilinmektedir. Anıtta Mustafa Kemal’in sol yanında bulunan Frunze’nin sol tarafında kasketli haliyle bulunmaktadır.
Bu iki General Kurtuluş Savaşına sundukları katkılar dolayısıyla Mustafa Kemal tarafından anıtta resmedilmişlerdir. Bir yanıyla Lenin önderliğindeki Sovyetlerin desteğine minnettarlığı simgelemektedir.
Dönemin Rusyası 1917 Bolşevik devrimiyle iktidarını değiştirmiş. Sosyalizme geçmiş, 1. Paylaşım savaşlarından ayrılmıştır.
Kurtuluş savaşı sürecinde Türkiye’nin en büyük destekçisi olmuş, zafer sonrası da ülkenin demiryollarıyla örülmesi gibi atılımların maddi ve bilimsel yardım olarakta destekçisi olmuştur.