Gökyüzünün düşleri; Uçurtmayı vurmasınlar..

Tabloların İstanbul’u
Ağustos 29, 2020
Fotoğrafların İstanbul’u 1
Ağustos 29, 2020

Gökyüzünün düşleri; Uçurtmayı vurmasınlar..

Uçurtma Müzesi

O harika müzik başlar, çocuk karakter Barış elleri ceplerinde sıkıntılı bir vaziyette duvara yaslanmış otururken, gözlerini gökyüzüne kaldırır ve rengarenk bir uçurtma görür…
* Uçurtmanın nerede ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemekle birlikte genellikle Çin, Malezya, Endonezya veya Güney Pasifik Adaları’nda tarih sahnesine çıktığı düşünülmekte ve birtakım argümanlarla bu fikir desteklenmektedir.
1989 yapımı ”Uçurtmayı Vurmasınlar” filminin son sahnesine götürüyorum şimdi sizleri;
…gözlerini gökyüzüne kaldırır ve rengarenk bir uçurtma görür…
Uçurtma daha da yükseldikçe Barış, gülümser ve doğrulur. ”İnciii” diyerek tepkisini dile getirir. İnci ona söz vermiş bir arkadaşıdır. Barış hemen içeriye koşarak herkese haber verir ve dışarıya çıkmalarını sağlar. Bütün kadınlar hayretle ve büyük bir mutlulukla karşılarlar uçurtmayı. Sonra içlerinden biri ”haydi el sallayalım” der diğerlerine ve hep birlikte el sallarlar uçurtmaya…
* M.Ö 5. yy’da kuş şeklinde, üç gün uçabilen uçurtmalar yapan Kungshu Pan ve 3 yıl boyunca uğraşıp ahşaptan bir şahin yapan Mo Zi geleneksel Çin hikâyelerinde oldukça meşhurdur. Ve tarihin içinde uçurtmaya dair anlatılara en eski örnekler arasında gösterilirler. Birçok Çin yapımı filmde özelliklede geçmiş tarihleri anlatanlarda sıkça karşılaştığımız uçurtma ve benzeri aksesuarlar köklü bir kültürün ardıllarıdır anlayacağınız.
Uçurtma daha da yükselir ve Barış gözlerini alamaz ondan, büyülenmiştir adeta. Onunla birlikte bayram eder herkes hatta bu öyle bir mutluluktur ki bir şölene dönüşür ve aşırı tepkiler veren koca koca insanlar Barış’ın gülen gözlerinden çok daha fazla mutlu ederler izleyiciyi.
*M.Ö. 4. yy’da ise Yunanlı Archytas ahşaptan bir kuğu yapmış ve onu uçurmayı başarmıştır anlatılanlara göre. Avrupa arşivlerinde uçurtma hakkında en eski kayıt budur denilebilir fakat hâlâ bu kuğunun uçurtma olup olmadığı tartışmalı bir konudur.
Sonra kötü adam çıkar sahneye ve izleyici kötü bir şeyler olacağını anlar. Bu bayram havasını gören kötü karakter gözlerini gökyüzüne kaldırır ve sebebinin o rengarenk uçurtma olduğunu anlar. Öfkeden deliye dönerek kendini yalnızca bulunduğu sınırlı yeryüzünün değil sınırlarını aşan gökyüzününde sahibi sanarak emri altındakilere seslenir. Müzik değişir o anda ve bir kaygı-korku müziği başlar.
M.Ö 2.yy’da bu sefer bambaşka bir mesele için göklerdedir uçurtma. General Han Hsin kuşattığı şehrin surları ile ordusu arasındaki mesafeyi ölçmek için uçurtma kullanmış ve bu sayede şehre girebilmek için gerekli tünel uzunluğunu tespit etmiştir. Bu tünel sayesinde generalin askerleri düşman birliklerini şaşırtarak şehre girmeyi başarmıştır.
”Vurun” diye bir ses çıkar birden o kötücül ağızdan ve Barış’ın kaygı dolu yüzüne bakarken buluruz kendimizi. Müzik kesilir, eğlence son bulur, bayram havası yerini kaygılı bir sessizliğe bırakır. Barış’ı öfkeli görürüz bu sefer, yetişkinlere göre onun kaygısı çok daha çabuk öfkeye dönüşür.
”Vurun şu uçurtmayı” diyerek tekrar eder emrini kötü adam ve biz Barış’ın yüzündeki öfkeyi bu kez daha yakından görürüz. Bir şey söyleyecek olur Barış fakat söyleyemez.
Sonra bir silah çıkar sahneye ve kaygılı bir çocukla o metal şey büyük bir zıtlık içerir. Ağlayacak gibi olur Barış. Bir uçurtmaya bir silaha bakar. Nişan alınır. Fakat ateş edilemeden uçurtma uzaklaşmaya başlar. Kadınlar yeniden bayram ederler. Silah gökyüzüne doğrultulamaz artık çünkü bir yeryüzü alanına sınırlıdır tehlike gücü ve uçurtmanın sınırsız gökyüzünde hükmü yoktur.

*1986 yılından itibaren Mehmet Naci Aköz tarafından toplanan ve (internet sitesindeki tarihe göre: Eylül 2017) 6 kıta, 33 ülkeden toplam 2500’den fazla ürünlük (Uçurtma, yayınlar, malzemeler ve çeşitli objelerden oluşan) koleksiyonuyla, ülkemizin ilk ve tek, dünyanın ise 18 uçurtma müzesinden biri olan Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi; ilk kez 2005 yılında kurulmakla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığının 2008 yılında başlattığı “Çocuk Dostu Müze” ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünün 2011 yılından beri sürdürdüğü “Müzeli Eğitim” projeleri çerçevesinde faaliyetine arttırmıştır.
Barış tekrar gülümsemeye başlar çünkü uçurtma vurulamamıştır. Müzikte yeniden başlar ve Barış’ın gülümseyen yüzü kısa süreliğine İnci’nin gülümseyen yüzüne bırakır yerini. Fakat uzun sürmez bu, tekrar Barış’ın yüzün çıkar karşımıza ve bu sefer daha çok, daha çok güler Barış, gözlerini bir an olsun uçurtmasından ayırmadan.
-”Niye uçmuyor İnci?” diye soran çocuksu sesini duyarız Barış’ın o esnada.
-”Uçar bir gün” diyerek umutla karşılık verişini İnci’nin Barış’a, hemen ardından.
Sonra iki olur, üç olur, on olur uçurtmalar ve iyice yükselir müzik…
Bir uçurtmanın çocuk için önemini anlamak çocukken sahip olunsun ya da olunmasın çok basittir aslında. Ayakları yere basan ve ancak koşabildiği kadarını sınır bilen küçük bir bedenin kafasını her göğe kaldırdığında hayranlıkla izlediği o sınırsız gibi gelen mavilik ve onun içinde adeta dans eden kendi gibi ufacık bir beden. Bir kuştan ya da uçaktan farkı ise ona sahip olabilmesi, onu bizzat uçurabilmesi ve onun ipi elindeyken bizzat kendisi de o özgürlüğü yaşıyormuş gibi hissedebilmesidir ancak. Aslında bu açıdan düşünüldüğünde bir uçurtmanın yalnızca çocuk için değil çocukluğunu dolu dolu yaşamış olsun ya da olmasın her insan için anlamı büyük olmalı. Çünkü hepimiz ayaklarımızı birçok sınırla çevrili yeryüzüne basıyoruz ve gökyüzü en az çocuklara olduğu kadar bize de sınırsız geliyor olmalı.
Ben olsam -eğer hiç tecrübe etmediyseniz- ilk fırsatta denerdim gökyüzüne çıkmayı fakat öncesinde bir Üsküdar’a uğrayıp hayalleri doruk noktasına taşımakta lazım sanıyorum.
Şimdiden iyi uçmalar, iyi uçurtmalar, iyi özgürlükler…

Uçurtma Müzesi Nerede, Nasıl Ulaşırım?

İletişim:
Aziz Mahmut Hüdayi Mah.
Uncular Cd. Bakıcı Sk. No:12 ÜSKÜDAR – İSTANBUL
+90 (216) 553 23 37
+90 (216) 391 86 81
+90 (216) 553 89 85
ucurtma@ucurtmamuzesi.net
www.ucurtmamuzesi.com.tr

İstanbul’a Seyahat

Eşsiz bir kültür turizmi yaşamak, tarihin bambaşka köşelerinde gezinmek, tatilinize tarifsiz güzellikler katmak için, seyahat planlarınızı İstanbul’a yapın.

İstanbul seyahatinizde nerede kalacağınıza, nereleri görmeniz gerektiği, neleri tatmanız gerektiğine dair bilgiler almak istiyorsanız bize mail atabilirsiniz. Kalabileceğiniz otellerden, yemek yiyebileceğiniz mekanlara, gezi rotanızdan, eğlence alanlarına kadar her konuda bilgiyi arkadaşlarımız karşılıksız olarak size vereceklerdir. Şimdiden iyi tatiller, iyi eğlenceler…

sehrinhikayesi@gmail.com

İstanbul Tarihi ve Turistik Yerler; Şehir İstanbul

Bizi Facebook sayfamızdan takip edin

Oğuz SARITEPE

 

 

Comments are closed.