Dünyanın En Eski Askeri Bandosu – Mozart ve Türk Marşı

Harbiye Askeri Müzesi

Mehter hâkimiyettir!

Mehter azamettir!

Mehter bağımsızlıktır!

Mehter bir ant, bir dua, bir niyaz, bir alkıştır!

Mehter Türk Ulusunun kıtalara yayılmış sesidir!

Harbiye Askeri Müzesi

Dünyanın en eski askeri bandosundan bahsediyoruz, şaşırabilirsiniz…

Belki çok sayıda tarihi filmimiz yok. Fakat olanların içine bolca yerleştirilmiş olduğundan hepimizin kulakları aşinadır mehtere. Teknoloji çağında olmanın güzel yanlarından biri de bu zaten. Her istediğimizde neredeyse her istediğimize ulaşabiliyoruz. Latin Amerika ezgileri de dinlemek şansına sahibiz, ilahi de, mehter de. Fakat her ne kadar müzik konusunda sanal dünyada sınırsız alternatif sahibi olsakta, özellikle mehter gibi tarihçesi bu kadar zengin bir müzik kültürünün canlı performansını dinleme şansına her zaman sahip olamayabiliriz. Olabilir miyiz yoksa?

Müzede Mehter Saatleri

Müzenin açık olduğu her gün 15.00 ile 16.00 arasında konsere katılmak mümkün.

Harbiye Askerî Müzesinde Neler Var?

Tarihçesi oldukça eskilere dayanan yapı, aslen II. Abdülhamit döneminde askeri okul olarak faaliyete başlamıştır. Fakat yapının inşa mirasından çok içeriğinin mirasını dikkate almak gerektiğinden bu tarihi çok daha eskilere götürebilmekteyiz, zira 15.yy’dan yani İstanbul’un fethinin gerçekleştiği yüzyıldan bu yana bir askeri materyal birikimi oluşturulmuş ve çeşitli mekanlarda ve çeşitli şekillerde muhafaza edilmiştir (Garip gelebilir fakat bu muhafaza alanlarının ilki -fetihten hemen sonra- Aya İrini Kilisesi’dir, yani o günkü yeni adı ile ‘Cebehane’).

Bugün artık uzun yıllardır modern müzecilik anlamında tercübe kazanmış olmakla birlikte askeri disiplin ve bilincinde yüklemiş olduğu misyon ile örnek teşkil edecek yapıların başında geldiği söylenebilir. Zaten kapısından girdiğiniz anda farkı sizlerde göreceksiniz.

Kabaca tarif etmek gerekirse müze alt kat ve üst kat salonlarından oluşur. Bunlar sırası ile şöyledir;

ALT KAT SALONLAR(Tanıtım Salonu, Türk Ordusu Kuruluş Salonu, Selçuklu Salonu, Osmanlı Devleti Kuruluş Dönemi Salonu, Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi Salonu, Büyük Türk Devletleri Tanıtım Alanı, Fatih ve Yavuz Köşesi, Kesici Silahlar Salonu, İstanbul’un Fethi Salonu, Savunma Silahları Salonu, Ateşli Silahlar Salonu, Harbiyeli Atatürk Sınıfı, Top Maketleri Salonu, Somali-Bosna-Kosova ve İç Güvenlik Salonu, Atıcılık ve Binicilik Salonu, Top Teşhir Salonu, Mehter Enstrümanları Salonu, Askerî Kıyafetler Salonu, Sancaklar ve Bayraklar Salonu, Şehitler Galerisi,Denizcilik Köşesi)

ÜST KAT SALONLAR(Meşrutiyet Dönemi Salonu, Birinci Dünya Savaşı Salonu, Çanakkale Savaşları Salonu, Kurtuluş Savaşı Salonu, Kore-Kıbrıs Salonu, Etnografik ve Yazma Eserler Salonu, Genelkurmay Başkanları Salonu, Atatürk Salonu, Çadırlar Galerisi, III.Selim Köşesi (1789-1807), Belgelerle Ermeni Sorunu Salonu)

Böylesine detaylı bir yapıyı hakkını vererek gezmeniz için tıpkı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde olduğu gibi bütün bir gününüzü hatta bana kalırsa birkaç gününüzü buraya ayırmanız gerekebilir. Hem mehteri de tekrar tekrar izlemiş ve dinlemiş olursunuz. Öyle ya mehter hem dinlenir hem de izlenir, hele bir de tarihçesine dair ufak tefekte olsa bir şeyler biliyorsanız açık söyleyeyim gururlanırsınız.

Mozart ve Mehter (Türk Marşı)

”Türklerin Avrupa’da hayranlık uyandırdığı o yıllarda, Mehter Marşı’ndaki ritimden esinlenen Mozart, 1783 yılında 11 numaralı la majör piyano sonatı’nın (K. 311) 3’üncü bölümünde “Rondo alla Turca” (Türk Marşı)’nı besteler. Bu beste halen, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm özel davetlerinin yanı sıra, ülke tanıtımında kullanılmaktadır.”